  
İŞTE HAYAT
Bir insan ömrünü neye vermeli, harcanıp gidiyor ömür dediğin...




Kelimeler yetersiz...
Sudanlı aç bir çocuğun incecik siyah teni, narin kemikleri ve güneşten pişmis öne eğik başı. Küçük kızın açlıktan bir adım daha atacak gücü kalmamış. Yere kapaklanmış, emekleyerek bir kaç kilometre ilerideki yardım kamisna gitmeye çalışıyor. Biraz arkasında ise bir akbaba sabırla bekliyor. Ölse de yesem diye.
Ve küçük kız için inanilmaz bir fırsat doğuyor: Küçük kızı kurtarabilecek bir insan olayı görüyor ve yanına yaklaşıyor. Ve iste zamanın durduğu an:
Kızın bu halini gören gazeteci Kevin Carter, fotoğraf makinesi ile bu anı donduruyor ve çektiği bu fotoğrafla hayalindeki Pulitzer ödülünü 1994 yılında alıyor.
1994 yilinda Sudan da çekilen bu fotoğraf Afrikada ki açlığın simgesi oldu ve belkide bir çok insan bu fotoğraf sayesinde açlıktan kurtuldu.
Ancak insanlar olayı sadece bir fotoğraf karesi olarak görmüyorlardi, Kevin Carter e olayin devamini yani küçük kıza ne olduğunu sordular. Cevap en az fotoğraftaki manzara kadar içler acısıydı:
Carter, küçük kıza yardim etmediğini ama fotoğraf çekerken akbabanın korkup kaçtıgını, kızın yaşayıp yaşamadiğını bilmediğini ama yaşıyor olmasi gerektiğini, çünkü gıda yardımı yapılan Amerikan üssünün pek de uzakta olmadığını söyledi.
Insanların Carter´a o anda ne cevap verdi bilemiyoruz, ancak Carter 3 ay sonra kendince bir cevap buldu. Fotoğraf makinesini elinden birakıp, bahçe hortumunu arabasının egsozuna takıyor ve intihar ediyor. Kevin Carter in biraktığı intihar notunda bu fotoğrafla ilgili veya içinde bir takım ızdıraplar olduğunu gösterecek her hangi bir ifade bulunmadığı belirtiliyor...

Filistin Savaşı
Deprem


Deprem

Sivas Katliamı 37 canımızın diri diri yakıldığı an Madımak Oteli(Sivas)
2 Temmuz 1993

Bu Hayat...
Hayat denen sonsuzluğun
karşısında bir cocuğuz
düşe kalka büyürken
kalkamayız bir coğumuz...
Bu hayat böylemi olur
düşen hep yerdemi kalir
gün olur belın doğrulur
kim ne olacak bellimi olur...
Ama bitmez yolculuklar
belki biraz canın yanar
düştüğün yerde dogrulur
başlar yine ilk adımlar...

|